Teknoloji

Kuark-gluon plazmasını araştırmak için uluslar arası proje

Kuark gluon plazması nedir ?

Rusya Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi (MEPhI) ve ABD’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanları Tanecik hızlandırıcısı Relativistik Ağır İyon Çarpıştırıcısı (RHIC) kullanımıyla ilgili yapılan araştırmalarda evrenin Büyük Patlama sonraki halinin neredeyse ideal sıvı olma niteliği taşıyan ve ‘kuark-gluon plazması’ olarak adlandırılan bir nevi ‘çorba’ olduğunu ortaya koydu.

Kuark-gluon plazması(KGP)”nın, Bigbang‘ten sonraki ilk saniyenin 1/10.000.000 anında; yani evrenin doğumu anında ortaya çıktığı düşünülüyor. Ayrıca, büyük ihtimalle, nötron yıldızları denen çok yoğun yıldızların çekirdeklerinde de “kuark-gluon plazması“(KGP) bulunuyor.Maddenin bu yeni haline, “kuark-gluon plazması“(KGP)deniyor. İsminden de anlaşılacağı gibi KGPkuark ve gluonlardan oluşan bir “çorba“; yani “plazma formu“dur.

Fizikçiler, RHIC çarpışmalarının, altın çekirdeğini çok fazla”ısıtıp-sıkıştırarak“; altın proton ve nötronlarını üst üste getirdiklerini ve kısa bir zaman içinde, “aşırı derecede bir enerji alanı” yaratılarak; bu alanda çok büyük sayıda kuarkların ve gluonların ortaya çıktığını ifade ediyorlar. İşte buna “kuark-gluon plazması” diyorlar.

‘kuark-gluon plazması’ nı araştırmak için kurulan uluslararası sPHENIX Projesi ultramikroskopik yapısını ayrıntılı bir şekilde incelemek amacıyla çok güçlü mikroskop geliştirmeyi hedefliyor. ssPHENIX Projesi Eşbaşkanı, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü öğretim görevlisi Prof. Gunther Roland yaptığı açıklamada ‘Yaptığımız araştırmalarda bu sıvının Evrenimizdeki en ideal madde olma özelliği taşıdığını saptadık. Ancak bu özelliğinin kuark-gluon plazmasının unsurlarıyla ne ilgisi olduğu henüz belli değil. İsminden de anlaşıldığı üzere bu plazma kuark ve gluon olmak üzere iki tür parçacıklardan oluşmaktadır. Biz şu an bu parçacıklar arasında nasıl bir etkileşim gerçekleştiği ve buna benzer kuark ile gluonlardan oluşan başka bir maddenin mevcut olup olmadığını öğrenmek için çalışıyoruz’. dedi.

Dünyanın ilk hali hakkında kayda değer bir veri elde edememiş olan bilim teoriler üzerinden dünyanın varlığını anlatmaya devam ediyor. Ne var ki bilimin öne sürdüğü teorileri çürütecek herhangi bir kaynak yok , semavi dinlere bakıldığında da bilim ile din ters düşmemekle birlikte neredeyse aynı gizeme sahipler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu