Bilim

Endüstri Sağlık İlişkisi

ENDÜSTRİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİ GÜÇSÜZLEŞTİRİYOR

Science’da yayımlanan bilimsel araştırmaya göre endüstrileşmeyle birlikte bağırsak mikroplarındaki çeşitliliğin azaldığı ve bu durumun hastalık riskini artırdığı belirlendi. Araştırma ile ilgili konuşan Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Avrupa Endokrinoloji Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, yaptığı açıklamada ; “Son yıllardaki çalışmalar, bağırsaklarımızdaki mikrop miktarının ve çeşitliliğinin, ne kadar yemek yediğimizi, yediğimiz yemekten ne kadar enerjinin vücut tarafından kullanılacağını, ne kadar kilo alacağımızı ya da diyabet riskimizi etkileyebileceğine işaret ediyor. Bağırsaklarımızda bulunan 100 trilyondan fazla sayıda, 2 kilograma ulaşan ağırlıkta ve genlerimizin yüzde 38’ini bizimle paylaşan mikropların çeşitliliği ya da fonksiyonundaki değişiklikler metabolik hastalık gelişimi ile ilişkili olabilir. Aralarında bakteri, virüs ve mantarların yer aldığı bu mikroplar, beslenme, bağışıklık, hormonlar ve bağırsak geçirgenliğinden beynimizdeki kimyasal maddelerinin iletişimine kadar pek çok sistemi etkiliyor. Bu mikroplar, erken yaşam döneminde anneden çocuğa geçmek suretiyle nesilden nesle aktarılıyor. Hayvan çalışmaları erken bebeklik döneminde oluşan mikrop çeşitliliğinin erişkin dönemde metabolik, bağışıklık ve sinir sistemi hastalıklarının gelişiminde belirleyici olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Araştırmanın kapsamı konusunda da açıklama yapan Yıldız şöyle devam etti ; Araştırma, henüz modern yaşamın ulaşmadığı Güney Amerika yerlilerinde bağırsak mikrop çeşitliliğinin Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayanlara göre 2 kat daha fazla çıktığını gösterdi. Dünya nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşadığı göze alındığında bağırsak mikrop çeşitliliğinde azalma insanlık için iklim değişimi ve küresel ısınmaya benzer düzeyde tehlikeli görülüyor.Vücudumuzdaki yararlı mikropların kaybolmasını önlemek için özellikle gebelerde ve erken çocukluk döneminde antibiyotik kullanımının mümkün olduğunca kısıtlanması, tıbbi gereklilikler dışında normal doğumun tercih edilmesi, anne sütü ile beslenme, günlük yaşamda antibakteriyel içeren bakım ürünlerin kullanılmaması, tek tip beslenmeden kaçınılarak mikrop çeşitliliğini artıran, işlenmemiş, çeşitli ve doğal gıdaların, meyve ve sebzelerin tüketilmesi gerekiyor.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu