Bilgisayar

Gerçek Olmayan Gerçek Bir Dünya!

4 yıl önce bir araştırmayı “Yapay Zeka İnsanları Kandırabilir” başlıklı kısa bir yazı olarak paylaşmıştım. O yazıda yapay zekanın insanları bir gün kandırabileceğinden bahsetmiştim. Yıllar önce heyecanla izlediğimiz Matrix filminin dördüncü serisi olan Matrix Resurrections‘u gördüğümde dört yıl önceki o araştırma sonuçlarının ne kadar doğru olduğunu gördüm.

Biliyorsunuz Matrix filmi Geleceğe Dönüş filminden sonra gelecek adına en iyi öngörülerde bulunan film olarak hafızalarımızda yerini koruyor. Elbette bu filmlerde gösterilen olaylar aynen gerçekleşmiyor fakat gelecek dünya felsefik olarak ele alınmış ve şu an yıllar önce düşünülmüş dünyanın içindeyiz.

2017 de yapılan bir çalışmada Nvidia, Ming-Yu Liu, Thomas Breuel ve Jan Kautz tarafından geliştirilen yapay zeka sayesinde gerçekte olmayan ama gerçekle yapay zeka arasındaki fark gözetilemeyecek kadar iyi video görselleri elde etmeyi başarmıştı. O günlerde kısa kesitler halinde elde edilen bu gerçek dışı ama gerçek gibi görünen dünya bugün film oldu.

Matrix filminin dördüncü serisi olan Matrix Resurrections, bir oyun motoru tarafından geliştirilen ilk film olarak tarihe geçti. AI MetaVerse teknolojisi kullanarak oluşturulan filmin çoğu sahnesi gerçek değil. Öyle ki, filmin geçtiği bazı ortamlar da gerçekte hiç yok, şuanda Playstation ve Xbox’un üst segment cihazları ile oynanabilen Matrix Resurrections Metaverse dünya gerçek olmayan bir gerçekliği yaşamaya imkan veriyor.

İzleyenler hatırlayacaktır 1999 da çekilen filmin başında Neo dağınık bir masada bilgisayar karşısında uyuyor ve bilgisayara gelen bir mesaj ile Matrix serüveni başlıyordu. Resurrections’ta aynı sahne yapay zeka ile oluşturulmuş ve gerçeği ile yan yana izlemediğiniz sürece görüntünün yapay zeka ile oluşturulduğunu anlamanız çok zor.

Resurrections ile insanlık bir adım daha iler gitti fakat bu durum farklı endişeleri ortaya çıkardı. Bu endişelerden biri gerçek bir gerçeklikle Metaverse arasında karar vermek. Günümüzde insanların bir çoğu cep telefonlarıyla vakit geçiriyor, online oyun oynuyor ve bir şekilde geçmiş zamanlara göre daha asosyal bir hayat yaşıyor. Telefonda ve bilgisayarda online olarak bulundukları dünyayı gerçek dünyaya tercih eden bu insanların sayısının Metaverse teknolojisi ile daha da artacağı düşünülüyor. Bu durumun gerçek yaşam üzerindeki etkisi üzerinde araştırmalar yapmaya başlayan bazı kuruluşlar var fakat kapsamlı bir araştırma henüz yapılmadı.

Metaverse ile gerçek dünya arasındaki endişeyi ilk anlatanlardan biri de yine filmin başrol oyuncusu Keanu Reeves, davet edildiği bir evde ev sahibinin de ricasıyla çocukların Matrix ve Neo karakteri konusundaki sorularına cevap veren Reeves şöyle devam ediyor;

“…Ben de anlatmaya başladım, Şey.. bir adam var.. bir çeşit sanal dünyada ve fark ediyor ki gerçek bir dünya var. Bunun üzerine gerçeğin ne olup ne olmadığını sorgulamaya başlıyor, neyin gerçek olduğunu merak ediyor. Bu esnada küçük kız birden ‘neden’ dedi, ben de dedim ki ne demek neden? küçük kız ‘gerçek olup olmaması kimin umurunda ?’ diye cevap verdi. Nasıl yani, gerçek olup olmaması seni ilgilendirmiyor mu diye sordum. O da dedi ki ‘hayır‘ “

Görünen o ki, sosyal yaşam, film endüstrisi ve insan psikolojisinde derin değişiklikler yaşanacak. Bu değişimin olumlu etkileri olduğu kadar olumsuz etkileri de olacak. Bu endişelerden bir tanesine daha farklı bir yazıda örnek vermiştim. Volvo elektrikli otonom araçlarda hareket hastalığı ve korkuyla başa çıkmak adlı çalışmasında insanların otonom sürüşlerde doğal seslerle ikaz edilerek güvenilir bir sürüş deneyimi yaratılması için Production AB and RISE Research Institutes of Sweden ile anlaşma imzalamıştı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu