Mobil

NOMOFOBİ NEDİR ?

Telefonunuzun şarjının bitmesinden korktunuz mu hiç ? İnternet paketinizin bitmesinden veya telefonunuzun çekmemesinden ?

Herhangi biri sizi korkuttuysa siz de bir Nomofobisiniz. No Mobile Phobia kelimelerinin kısaltması olan Nomofobi telefonunuzdan uzak kaldığınızda içinizde oluşan huzursuzluğun adıdır. Yüzlerce soru geçebilir aklınızdan. Evdekiler beni aramış olabilir mi? Kız / Erkek arkadaşım aramışsa ve ulaşamamışsa? Son yaptığım paylaşımı kimler gördü acaba ? Paylaşımıma yorum yazdıysalar? Sosyal medyamda müdahale etmem gereken bir durum var mı? … Gider de gider.

İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre telefon kullanıcılarının %53 ü Nomofobi ile karşı karşıya. Telefonların daha çok işlemi bir arada yapabilmesiyle artmaya devam eden Nomofobi gelecekte bizleri mobil cihazlara bağımlı hale getirebilir.

Ankara Analitik Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırma kapsamında, 33 ülkede 53 bin 150 katılımcıya uygulanan anket ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) başta olmak üzere çeşitli kurumların 2017-2018 yıllarına ilişkin yayınladığı raporlar değerlendirilerek rapor hazırlandı.

Rapora göre 2017 yılı son çeyreği verilerine göre, mobil abonelerin ayda ortalama 442 dakika telefonla konuştuğu tespit edildi. Bu rakam günde minimum 14 dk telefon ile konuşulduğu anlamına gelmektedir.

Türkiye’de mobil kullanıcıların yüzde 78’i gün içinde çalmasa bile telefonunu kontrol etme ihtiyacı hissediyor. Bu oran, Norveç’te yüzde 64, İspanya’da yüzde 52, Hollanda’da yüzde 47, İtalya’da yüzde 42, Almanya’da yüzde 38 seviyesinde.

Geceleri, “acaba arayan oldu mu?”, “mesaj geldi mi?” düşüncesiyle telefonunu kontrol edenlerin oranı ise Türkiye’de yüzde 85. Avrupa ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 48’e düşüyor.
Kaynak Yeniçağ: Telefonda Avrupayı ikiye katladık

Türkiye’de, cep telefonu kullanıcılarının yüzde 28’i uyanır uyanmaz başka hiçbir şey yapmadan, yüzde 61’i de uyandıktan sonraki ilk 5 dakika içinde telefonlarını kontrol ediyor. Kullanıcıların yüzde 23’ü gece yatmadan hemen önce, yüzde 52’si ise yatmadan önceki 5 dakika içinde telefonuna bakma gereği duyuyor.

Araştırmanın en çarpıcı verisi ise sosyoekonomik durum üzerine oldu. Kapadokya Üniversitesi Kapadokya Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Bülent Öztürk liderliğinde yapılan araştırmaya göre kişilerin geliri yükseldikçe telefon kullanma süresinin düştüğü, gelir düştükçe konuşma süresinin arttığı kanıtlandı.

Verilerden de görüleceği gibi telefona bağımlı bireyler olma yolunda hızla ilerliyoruz. Yanımızdaki, bir yan odadaki, alt kattaki kişilerle bile yüz yüze görüşmek yerine telefonu kullanan bireyler olmak gelecekte ileri seviye iletişim araçlarının arasında asosyal bir hayat yaşamamıza sebep olabilir. Bu durumu yaşamaya başladık desek yanlış olmaz, Facebook, Instagram gibi sosyal medya uygulamalarında yüzlerce online insan varken yanlızlık içerisinde kaldığınızı hissetmeniz, sosyal medya üzerindeki renkli hayatları kişilerin gerçek hayatları zannetmeniz kişilik sorunları ile dolu bir gelecek vaadediyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu