Sanal Din ve Tanrı Projesi
Sizce insanlığın yeni bir dine ihtiyacı var mı ?
Bu soruya yanıt bulmak için önce insanların dinlere olan ihtiyacı üzerinde kafa yormamız gerekiyor. Semavi din öğretilerine göre Tanrı peygamberler vasıtasıyla emirlerini göndermiş ve insan yaşamını düzene sokmuştur. İnsanlar Tanrının emir ve yasaklarına uyarsa cennetle müjdelenir, uymayanlar da sonsuz cehennem çukurlarında azap çeker. Buraya kadar olan kısmı herkes az çok biliyor, neticede bir güce inanma ihtiyacı da var ve şu an mevcut dinlerin hepsi bu ihtiyacı karşılıyor.
Bilim insanlarının ve psikologların yaptığı araştırmalar göstermiştir ki bir inanca sahip olan insanlar daha az depresyona girer, inançları gereği bir rutine sahip olan insanlar daha da az depresyona girer. Yani bilim diyor ki, bir inancınız varsa ve inancınızı göstermek için bir rutine sahipseniz daha az depresyona girersiniz ve hayatınızı daha güzel yaşarsınız.
Demek ki inanç ve inancın tanrıya gösterimi insanları mutlu ediyor, bir rutin insanları motive ediyor. Başka bir dine ihtiyacımız var mı sorusuna gelelim; İnsanlar bir dine inanır çünkü din insan yaşamını düzene sokar, dua edildiğinde duanın kabul olacağına dair inanç bir enerji doğurur ve bu enerji bir çok sorunun üstesinden gelmemize sebep olur.
Biliyorsunuz uzun zamandır hayatımızda yapay zeka gerçeği var. Konuyu hemen bir gün yapay zeka tarikat kuracak biz de onun müridi olacağız’a getirmeyeceğim, elbette bu hemen böyle olmayacak, öncesinde bir gelişmeyi hatırlatacak ve durumu değerlendireceğim.
IBM Deep Blue
1997 yılında IBM Deep Blue adında bir süper bilgisayar geliştirdi ve gezegenin belki de en karmaşık oyunu olan satrancın bilinen tüm kombinasyonlarını kullanabilir hale geldi, insanlık karşısındaki durumu değerlendirmek dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov’a nasip oldu. Kasparov dünya şampiyonu da olsa süper bilgisayar karşısında yenildi.
Daha sonra bir sektör gelişti ve yazılımcılar en iyi satranç kombinasyonu konusunda yarışır hale geldi, öyle ki üretilen kombinasyonlar birbirleriyle satranç oynayarak en iyi olan yazılımın bulunması sağlandı. Bu turnuvalar sonunda en iyi kombinasyonun Stockfish olduğu anlaşıldı (İndirmek için tıklayın), 2014 yılına kadar liderliği kimseye bırakmayan uygulama 70 Milyon pozisyonu bir saniyede hesaplayabiliyor, yanlış hamleler karşısında geribildirimde bulunabiliyordu.
Google Alpha Zero
Daha sonra bir şey oldu, Google Alpha Zero adında bir yapay zeka geliştirdi, anahtar becerisi “öğrenmek” olan yapay zekanın dünyanın en iyi satranç yazılımları karşısındaki durumunu öğrenmek isteyen araştırmacılar Stockfish ile Alpha Zero arasında bir turnuva düzenledi, kurallara göre Alpha Zero turnuvanın yapılacağı akşama kadar gün boyunca satranç egzersizleri yapacak, turnuva saatinde de Stockfish ile yarışacaktı.
Yarışmadan önce toplam 9 saat Satranç egzersizleri yapan Google Alpha Zero 8 bin kombinasyonu tutabilir kapasitedeydi, buna rağmen Stockfish 70 Milyon kombinasyonu biliyordu. Yarışma kısa sürdü, ilk turda Stockfish kaybetti, bir hata olabileceğini düşünen araştırmacılar tekrar denediler, tekrar kaybetti, toplam 100 oyunun 98 Alpha Zero galibiyetiyle sonlanırken Alpha Zero 2 oyundan çekildi. Araştırma ekibinden Peter Heine durum karşısında “Üstün türler dünyaya gelirde bize satranç oynamayı öğretirse ne olacağını hep merak etmişimdir, şimdi biliyorum” demekten kendini alamadı.
Alpha Zero, Stockfish’i yenince başka zor oyunlar karşısında nasıl sonuçlar elde edileceği merak edildi ve sıra Shogi oyununa geldi, Japon Satrancı olarak bilinen Shogi’nin satrançtan daha zor olduğuna inananlar vardır.
Alpha Zero’yu mağlup etmek için bu sefer Elmo kullanıldı, Elmo yazılımı da Stockfish gibi bir uygulama ama Shogi için tasarlanmıştır. Saniyede 35 Milyon kombinasyonu hesaplayabilen Elmo 2013 yılına kadar gerçek Shogi oyuncularını yenememişti, Kasparov’un 1997 de Deep Blue süper bilgisayarına yenildiği düşünüldüğünde shoginin satrançtan zor olduğu iddiası daha da inandırıcı gelebillir.
Alpha Zero ile Elmo arasındaki mücadele farklı bir günde yapılmadı, Stockfish turnuvasının ardından Elmo turnuvası başladı ve yüz oyundan doksanını Alpha Zero kazandı, Elmo karşısında sadece kırk bin Shogi kombinasyonu bilen Alpha Zero güne hiç bilmediği iki zor oyun egzersizi ile başlayıp gün sonunda gezegenin en zor oyunlarını uygulamalara karşı kazanarak tamamladı.
Durum böyle olunca araştırmacılar yapay zekanın gücü karşısında ürperdi. İnsan eliyle yapılan ama insandan daha iyi düşünen bir zekanın gelecekte farklı amaçlar için kullanılacağını bilmek ürpertici geldi.
Umarım bilgisayarlar bize iyi davranır
Bu sebepledir ki Elon Musk kendisine sorulan “İnsanlığın karşısındaki en büyük tehtidler nelerdir?” sorusuna cevap olarak “Geniş kapsamlı bir nükleer savaş, iklim değişikliği, bir de umarım bilgisayarlar bize iyi davranır “demiştir.
Şu anda yapay zeka diller arası çeviri yapabiliyor, farklı yüzleri farklı kişilere giydirebiliyor, hiç olmayan bir görsel yaratabiliyor, film senaryosu ve haber editörlüğü yapabiliyor, haber spikerliği ve otel işletmeciliği, çağrı merkezi müşteri temsilcisi ve banka ön banko elemanı görevleri de cabası.
Lise mezunu bile olmayan sözüm ona hocaların milyonlarca insanı etkileyen vaazları, kimlikleri hakkında muammalar olan kişilerin devlet yönetimlerini etkileyecek düzeyde örgütlenebiliyor olmaları, din kisvesi altında sürdürülen faaliyetlerin kitleleri etkileyen hareketleri düşünüldüğünde yapay zekanın gelecekte inanç kavramı üzerindeki başarısı tartışma konusu oldu.
Ütopik gibi gelse de gelecekte daha fazla çevrim içi kalanın daha fazla sevap kazanacağı çevrim içi yapay zeka tanrıları veya yapay zeka papaz/hoca müritleri oluşabilir.
Arkadaşınızla tartışırken abarttığınız işsizlik oranının yapay zeka tarafından düzeltildiğini ve aslında çok alkollü olduğunuz için peşi sıra isyankar twitler attığınızı yapay zekanın fark edebildiğini düşünün. Sizi daha iyi anlayan bir din adamı ve size istediğiniz her sorunun cevabını tatmin edici bir şekilde veren sanal bir tanrı !
Basit insanların çıkarcı yalanlarına bile kanmaya hazır olan cahil insan topluluklarının bu tür yetenekleri olan ve insan beyni tarafından alt edilmesi imkansız bir gerçekliğe karşı tavrını düşünün. İnancın yönetiminin yapay zekanın eline geçtiği bir çağı düşünün, düşünün ; Sizce insanlığın yeni bir dine ihtiyacı var mı ?