Bilgisayar

Veri Dini Dataizm’in Oluşumu ve İnanç Esasları

Yeni ve çağdaş bir din Dataizm !

Yeni bir tanrı oluşturmak için değilse bile hayatı kolaylaştırmak, zor zamanları atlatmak, daha az zarar görmek ve buna benzer gerekçelerle insanların yeni inançlara ihtiyacı vardır. Mesela, tekerleği bulan insan iki tekerle çekilen arabalarla yetinmeyip kendi kendine giden otomobilleri yapabileceğine inanmış ve neticede gerçekleştirmiştir.

Başarıyla sonuçlanan tüm eylemlerin ardında bir inanç bulunmaktadır. Çetin bir savaşta düşmanı yeneceğinize olan inanç teknik teçhizattan daha önemlidir, çünkü amacınıza ulaşmak için kullanacağınız araçlardan yönteme kadar tüm kararlar inançla belirlenir.

İngiliz Matematikçi Alan Turing 1950 yılında Mind adlı felsefe dergisinde makinelerin öğrenebileceğine dair tezini makale olarak yayınladığında buna inanmıştı. Teste göre makine gönüllü bir insan ile birlikte soru soran kişinin göremeyeceği bir yere saklanır, soran kişi aldığı cevapların hangisinin makine hangisinin gerçek bir insan olduğunu ayırt etmeye çalışır. Cevaplar bir ekran vasıtası ile gösterilir ve bir dizi sorunun ardından soran kişi cevapların bir insan mı yoksa makine tarafından mı verildiğini ayırt edememeye başlar.

Turing testi yapıldığında pek az kişi bu sonuçlara itibar etse de günümüzde kullanılan bilgisayar sistemlerinin temeli atılmıştır. Günümüzde bilgisayarlar sadece öğrenebilmekle kalmayıp tahmin edip mantıklı kararlar alabilmektedir.

İnsan yaşamına derinden etki eden diğer bir inanç ise Charles Darwin’e aittir. Önceki bilim insanlarının araştırmalarını derinden inceleyen Darwin, daha önce bir kaç bilim insanının küçük farklarla kabul ettiği üzere insan dahil tüm canlı türlerinin doğal seçilim yoluyla bir veya bir kaç ortak noktadan evrildiğini iddia etmektedir. Önceki araştırmalara dair yorumları ve kendi araştırmaları ile elde ettiği sonuçları Türlerin Kökeni adlı eserinde yayınlamıştır.

Darwin’in bu çalışması o zamanlar sınırlı sayıda insanın inandığı gerçeklerdi fakat bugün tüm bilim insanları evrimi kanıtlanmış gerçeklik olarak kabul etmektedir. Tıp alanında yapılan bir çok araştırma insan vücudunun mikroplara karşı evrimleştiğini göstermiştir, bu sebeple antibiyotik ve kanser tedavilerinde evrim sürecine uyumlu ilaçlar üretilmeye çalışılmaktadır.

Darwin’in öne sürdüğü inanç kendisinden 150 yıl sonra bilgisayar bilimcilerinin makine öğrenimi algoritmalarıyla kesişmiştir. Öyle ki bazı bilim insanı evrimleşmekte olan biyolojik organizmaların birer algoritma olduğunu ileri sürmüştür. Yapılan araştırmalar sonucunda tüm canlı organizmaların belirli algoritmalar sayesinde hayatta kaldığını ve maruz kaldığı koşullara göre yeni algoritmalar geliştirip evrim geçirdiği kanıtlanmıştır.

Bu tespitten yola çıkarak canlı organizmaların algoritmalarını matematiksel olarak bilgisayarlar üzerinde gerçekleyen bilim insanları canlılar tarafından uygulanan bir çok yöntemin aynı şekilde bilgisayarlar tarafından da uygulanabildiğini göstermiştir. Bu yöntemlerin başında öğrenme yer almaktadır, günümüzde yapay sinir ağları yöntemleri insan beynindeki nöronların bilgi alış verişini örnek alarak geliştirmiştir. Bugün insan beyninin öğrenme eylemini gerçekleştirdiği teknik bilgisayarlar tarafından aynen gerçekleştirilebilmektedir.

Bilim insanlarının hem biyolojik hem de matematik algoritmaları üst üste bindirmesi sonrası ortaya yeni bir bilim çıkmıştır. Veri Bilimi olarak adlandırılan yeni ilgi alanı beraberinde yeni bir inanç oluşturmuştur. Bu inanca dataizm denmektedir.

İsrail’li yazar Yuval Noah Harrari’nin Homo Deus adlı kitabında What Technology, Why Information Grows, Global Brain, Digital Destiny eserleri kaynak olarak gösterip ileri sürdüğü yeni inanç sistemi şöyle ifade edilmektedir; Dataizm, evrenin veri akışından meydana geldiğini ve her olgunun ya da varlığın değerinin veri işleme sürecine yaptığı katkıyla belirlendiğini öne sürer. Dataizm tüm bilim dallarını aynı kavramsal çerçeveyi ve araçları kullanarak inceleyebileceğimiz veri akışları olarak ele almaktadır.

Dataizm’i bir din olarak görme eğilimi nasıl oluştu?

Dataizm’in varlığını kabul eden bir çok bilim insanına göre biyoloji ve veri bilimi kesişiminden elde edilecek veriler sayesinde hastalıklar henüz oluşmadan tahmin edilerek önlenbilir, doğal felaketler ve kazalar henüz gerçekleşmeden önlem alınabilir, bu sayede insanların yaşamlarını tehtid eden bir çok nokta ortadan kaldırılabilir. Bir insanın tanrıya olan inancının altında iki etmen bulunmaktadır. Dünyadaki yaşamda kazadan ve belalardan uzak müreffeh bir yaşam sürmek, dünyadan sonraki yaşamda dünyadaki hataları yüzünden cehennem ile cezalandırılmamak.

Görülmektedir ki semavi dinlere inanan insanların büyük çoğunluğu bu dinlere olan inanç ritüellerini dünyadaki istek ve arzularının gerçekleşmesi için yapar. İnsanlar kiliselerde, havralarda ve camilerde ibadeti ölümden sonrası için yaparken duaları dünyadaki yaşamları için yaparlar. Dataizm savunucularının bir din olabilme yolunda ilerleyeceğini iddia etmesi dataizm algoritmalarının gelecekte dua edilebilecek bir çok isteği gerçekleştirebilecek olmasındandır. Dataistlere göre daha uzun yaşamak yerine tanrıya dua etmek yerine gelecekte süper gelişmiş bir yapay zekadan istenebilir, günümüzde kanseri yenebilmek için gerekli ilacın üretilmesini sağlayacak bilgisayarın aylar süren analizler sonrası doğru bileşkeyi elde etmesini uman bir insanın dileğinin tanrıya değil yapay zekaya olduğu unutulmamalıdır.

Oldukça kafa karıştıran ve iç dünyasında fırtınalar koparan bu konunun gelecekte sosyal yaşam, meslek tercihleri, devlet yapıları ve dünyanın şekline etki etmesi beklenmektedir. Belki 2023 değil fakat 2300 yılında ihtimal dahi vermediğimiz gelişmeler yaşanmış olabilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu