İnsanlığın Tüm Değerlerinin Öngörülemezliğe Doğru Savrulması
Teknolojinin insan hayatına etkisini her alanda görmek mümkün. Bazı noktalarda hayatı kolaylaştırırken bazı noktalarda da hiç görülmediği kadar zorlaştırmaktadır. Bugün bilgisayar bilimi öyle bir aşamaya gelmiştir ki bilgisayarların neyi nasıl yaptığı pek çok kişi tarafından kestirilememektedir.
Bilgisayarlar ilk başlarda insan aklının kısa bir incelemeyle çözebileceği matematik yöntemlerle işlem yaparken bugün yüksek matematik mühendislerinin bir araya gelerek oluşturduğu karmaşık matematik formülleri ve fonksiyonları kullanarak işlem yapmaktadır.
Teknolojinin gelişmesine paralel olarak büyüyen ve çeşitlenen veri de daha karmaşık formüllerle birlikte hangi sonucun hangi yöntemler sonucu elde edildiğinin kestirilmesini zorlaştırmaktadır.
Bu sebepledir ki, pek çok bilişim firması ve bilim insanı yapay zekanın getirileri konusunda öngörülemez bir yola girilebileceği konusunda yıllardır uyarılarda bulunmaktaydı. Geçtiğimiz günlerde ABD yapay zeka geliştirmelerine 6 ay kadar ara verilmesi konusunda karar aldı. Çünkü o kadar hızlı ilerliyor ki elde edilen sonuçlar toplum yaşamını, milli güvenliği ve dahası demografik yapıyı nasıl etkiliyor kimse kestiremiyor.
Mesela bu endişe verici durumu anlamak için basite indirgenmiş bir problemi örnek verelim. Eskiden bilgisayar ile bir şirketin yıllık cirosu hesaplanabiliyordu. Bu hesap kağıt üzerinde hesap makinesi ile de yapılabiliyorken zaman kazanmak için pc ile yapılıyordu.
Şimdi aynı şirketin tüm lokasyonlarında yapılan satışlar tek tek bir tabloda tutuluyor. Tablonun o kadar çok satır ve sütunu var ki insan aklı tabloyu işlemeye yetmiyor. Peki bilgisayar bu tabloda ne yapıyor?
Bilgisayar bu tablodaki veriyi metin ön işleme yöntemleri sayesinde anlayabiliyor. Verideki korelasyonları, aykırılıkları çıkarabiliyor. Bu verinin illa bir tablo olması da gerekmiyor, bir resim albümü ise resimlerde çoğunlukla nelerin veya kimlerin olduğunu resim ön işleme yöntemleri ile anlayabiliyor.
İşte durumun kontrolden çıkması tam burada oluyor. 60 Milyon pixeli tek tek inceleyen bir matematik fonksiyon düşünün. Veya 85 milyon satır ve sütunluk bir tabloda tüm değişkenleri hesaplayabilen bir matematik formülü düşünün.
Bu formül veya fonksiyonların temelde hangi hesabı yaptığı bilinmektedir. Ama bu fonksiyonların kullandığı verilerin nasıl elde edildiği öngörülemiyor. Örneğin, bir fonksiyon a verisi ile b verisini toplayıp c verisi elde ediyor. Başka bir fonksiyon farklı değerlerle yaptığı hesabı önceki fonksiyonun elde ettiği sonuç olan c ile toplayıp w sonucunu elde ediyor.
Burada anlaşılmayacak ne var diyebilirsiniz, burada anlaşılması zor olan yer ikinci fonksiyonun “farklı değerler” olarak kullandığı değerler neler. Mesela bunlar yoldan geçen araç sayısı olabilir, gün içindeki güneş şiddetinin saatlik dağılımı olabilir, nem oranı olabilir, aklınıza gelebilecek en karmaşık veri olabilir.
Şimdi böyle bir durumda insan aklıyla toplanması ve işlenmesi mümkün olmayan bir veriyi, insan aklıyla tekdüze hesap yapabilen bir fonksiyona verdiğinizde, o fonksiyonun çıktısı da insan aklıyla yorumlanamayacak düzeyde olacaktır. Çünkü topladığınız veri zaten insan kabiliyetlerinin üzerindedir.
Yapay zekanın neleri olumsuz etkilediğini dikkatlice incelemek gerekmektedir. Pek çok matematikçi bilim insanı yapay zeka ve otomasyonun özgürlükler, adalet, demokrasi, toplum demografisi, davranış değişiklileri, kültür değişimi gibi sonuçlarının yaşanmakta olduğunu ileri sürmektedir. Bu iddiaların içinde kanıtlanmış olanlar da bulunmaktadır.
Elle kitap yazarken matbaanın icat edildiğini duyan müellif durumuna düşmemek için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerekmektedir.