Akıllı telefonları kan örneklerindeki parazitleri izlemek için kullanılabiliyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte tıp dünyasında da akıllı telefonları kullanmak mümkün oldu. tropik hastalıkların belirlenmesinde kullanılacak olan sistem Kamerun’da yapılan küçük çaplı deneylerde başarılı oldu. 40 bin kişinin bu sistemle tahlilden geçerek doğruluk oranının tam saptanması sağlanacak.Nehir körlüğü ve fil hastalıklarının parazitlenmeden kanaklandığı biliniyordu.Parazitlenmeleri gidermek için kullanılan yöntem daha önceleri bazı hastalarda ölümcül sonuçlar verdiği için yasaklanmıştı. Bu sistem ile ölümle sonuçlanacak vakaların sona erdirilmesi planlanıyor.
Kaliforniya Üniversitesi ve ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından deneylerle devam eden çalışma sistemin teknoloji ile donatılarak akıllı telefonun kullanılmasına dayanıyor.Sistemin önemsenmeyen ve bu sebeple ciddi sonuçlar doğuran tropikal hastalıkların önlenmesinde kullanılacağı düşünülüyor.
Hastanın parmağından bir toplu iğne ile delmek suretiyle alınan bir damla kan kutunun üzerine yerleştiriliyor ve telefon gözlemlenmeye başlıyor.Sistem kanı kendi karıştırıp tahlil ediyor.Tahlil ile kalmayıp videosunu çekip ekrandan gösteriyor.Önemli değişiklikleri ve değerleri kayıt altına da alabilen sistem hakkında Prof. Daniel Fletcher, “Müthiş heyecanlandım. Çok düşük teknoloji içeren sorunlara, yeni, yüksek teknolojilerle yaklaşma olanağı sağlıyor bu. İhmal edilen pek çok tropik hastalığı tedavi edecek ilaçlar var. Bu sorunlara çözüm getirilmesi gerekir. Ama hangi hastanın hangi ilaca ihtiyaç duyduğunu belirleyecek teknoloji mevcut değil.” dedi.Verem, sıtma gibi hastalıklarla, yuvarlak solucanlar da dahil, topraktan geçen parazitlerin saptanması için bu yöntemin kullanılabileceğini belirten araştırmacılar sistemin umut verici olduğunu iletiyor.
Ayrıca sistem hakkında Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Fakültesi’nden Prof. Simon Brooker, “Bence bu, ihmal edilmiş olan tropikal hastalıklar alanında uzun zamandır sağlanan en önemli ilerlemelerden biri. 21. yüzyılda bu tür enfeksiyonları teşhis etmek için, hala 20. yüzyıl teknolojisi kullanıyoruz. Bu teknoloji ise, bizi modern çağa taşıyor. Bununla, hastalıkların giderilmesi çabalarında değişim sağlanacağını umuyoruz.” dedi.
