RADYASYON

Yıl 1896 , Fransız fizikçi Henri Becquerel uranyum tuzunun görünmez ışınlar yaydığını fark ediyor. İki yıl sonra Marie Curie ve eşi Pierre Curie yaptıkları uranyum içerikli deneylerde polonyum ve radyum oluştuğunu görmüşlerdir.

Elde edilen bu veriler ile araştırmalara devam eden bilim adamları bazı maddelerin insanların göremediği çok yoğun ışınlar yaydığını kanıtlamıştır.Bunlardan uranyum , polonyum ve radyum en sık duyulanlardır.

Bu ışınları Alfa , beta ,gama ışınları olarak adlandıran bilim insanları ışınların içeriklerinin de pek iç açıcı olmadığını ıspatladı.

Oluşan bu görünmez ışık serbest dağılma ve çoğalma potansiyeline sahip ve aslında bir atomun parlalanması sonrası ortaya çıkan yeni bir elementt. Dağılımı ise tozlu bir ortamda rüzgar esmesi gibi, tozu düşünün,ama okadar küçük ki içizden geçiyor da sizin haberiniz bile olmuyor.

Peki radyasyon insanı nasıl etkiler ?

         Ortaya çıkan ışınlar serbest yıyılmaya ve çoğalmaya ardından da yine parçalanarak yayılmaya başlarlar.Işınlar canlı bir organizmanın içinden geçtiğinde canılının yapısını teşkil eden DNA sarmalında kırılmalara ve bozulmalara sebep olur.DNA yapısının bozulması demek hücrelerin ya ölmesi yada saçma sapan çoğalmalara sebep olması demek.Ölen hücreler zamanla vücudun tamamını etkileyip organ yetmezliği ile ölümle sonuçlanabilir.Yada hücre yapısındaki bozulma sebebi ile kanser oluşturup ölüme götürebilir.

        Olayın en kötü yanı ise DNA sarmalında hasar oluşmuş ve henüz belirti görmemiş insanların DNA yapılarının çiftleşme sonrası doğacak çocuğun DNA sını da etkilemesi.Bu sadece insanlar için değil tüm canlılar için geçerlidir. Arı marifeti ile çiftleşecek çiçek,bir köpek yada bir sinek.Tüm canlıların hücre yapılarını değiştiren bu durumun genel kabul görmüş adı da radyasyon’dur.Aşağıda radyasyondan etkilenen bir çifte ait bir bebek radyasyonun etkisini görmek için fazlasıyla yeterlidir.

Radyasyonu anlamak !

         Radyasyonu anlamanın en iyi yollarından biri de cam dır. Cama taş atarsanız kırılır,tüfek ile tek mermi atarsanız cam dağılmaz ama yine delinir.Tabancayla atarsanız küçük bir delik oluşur.Dikkat edilirse boyut küşüldükçe zaiat azalır.Camın içerisinden güneş ışını okadar küçük boyutlarda ve hızlı geçer ki cam kırılmaya fırsat bulamaz.Cansız bir varlık olan cam bu durumdan etkilenmez.Ama canlı varlıkların içerisinden geçen ışınlar DNA sarmallarında değişikliğe sebep olur.Güneş ışınında da Radyoaktif ışıklar bulunur. Bu ışınlar atmosferde süzülür ve insan sağlığına zarar vermez.Eğer bir gün atmosfer işini yapmayı bırakırsa tüm insanlık saniyeler içerisinde yok olur.

Nasıl kurtuluruz ?

         Radyasyondan kurtulmak için ise yapılabilecek pek birşey yok. Radyasyon yayılımını engelleyecek özel malzemeler ile radyoaktif yayılım yapan kaynak örtülebilir.Birdaha kullanılamayacak olan kaynak yıllar sonra bile açılsa yayılıma ve çoğalmaya devam edecektir.Radyasyona yakalandıysanız yapacağınız tek şey inandığınız dinin tanrısından acısız bir ölüm dilemek.

         Ayrıca kullandığımız elektrodalga fırın,cep telefonları ve dezenfekte cihazları,röntgen ve MR cihazlarında da kısmen radyasyon mevcuttur.Düzeyi DNA bozacak seviyede değilseler de yoğun ve uzun süre maruz kalındığında DNA sarmalına zarar verebilir.Bu sebeple hamile kadınların Röngen ve MR çektirmeleri yasaktır.Cep telefonu , elektrodalga fırın ve dezenfekte tezgahı kullanmamaları da önerilir.

Fukuşima’ya Gönderilen Robot Radyasyonu Kaydetti

ÇERNOBİL FACİASI