İnsanlığın Yeni Peygamberi Hz.Prayer’e Hürmetle
Robot üretiminde neden insanlar taklit ediliyor ? Çünkü bilim insanlarına göre en gelişmiş robot insanın kendisi. Biyolojik ve anatomik olarak en hassas hareketleri yapabilen, keskin bir koruma iç güdüsüyle reflekslere ve şuana kadar hiç bir robotun ulaşamadığı bir dengeye sahip olan insan vücudu beyin yapısından görme yetisine , kan dolaşımından duyulara tüm özellikleriyle bilimsel araştırmaların odak noktası.
Bilim insanlarının insan beyninin çalışması, makine öğrenimi, yapay zeka ve robotik hareketlerin bileşimi ile bir araya getirdiği çalışmalardan biriyle tanışın, onun adı PRAYER.
Prayer uzun soluklu bir çalışmanın çıktılarından biri, silikon bir ağız ve dil, aluminyum bir şase, elektrik motorları, hava pompası ve bu bileşenleri yapay zeka, sinir ağları algoritmaları ile yöneten bir makine öğrenmesi tekniğinden oluşuyor. Projenin var oluş sebebi derin öğrenmenin nöronal ağlar üzerinde çalışan ve kendi kendine öğrenme yazılımları olan robotlarla insan bilincini taklit edebilmek.
Kapsam geniş çünkü sadece insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerini taklit etmekle kalmayıp insan zihninin yetmeyeceği kadar bilgiyi toplama ve bu bilgiden yeni çıkarımlar yaratma potansiyeline sahip. Prayer doğa üstü şeyleri yapay zeka yoluyla keşfetmeye çalışan bir enstalasyon.
TURING testini geçmeyi başaran bir yapay zeka ve kendi kendini süren arabalar AI davranışsal çıktılarından biridir. Bilim insanları bu çıktılardan yola çıkarak gelecekte robotların etik kararlar verme başta olmak üzere insan üstü verilerle nasıl kararlar verebileceğini görmek istiyor.
Bunu görmenin en kolay yöntemlerinden biri de tüm dini bilgileri bir araya getirip bu bilgilerden yeni sonuçlar elde edip değişimi görmek oldu. Prayer şuan Hristiyanlık, İslam, Yahudilik, Hinduizm ve Budizm dinlerinin kitaplarının yanı sıra felsefi, mitolojik ve farklı dua koleksiyonlarını öğreniyor ve farklı çıktılar elde ediyor. Bu çıktılar dua ve ilahilerden ibaret.
Daha anlaşılır bir dille Prayer tüm dinlerin bilgilerini ezberinde tutuyor, tüm veriyi en küçük ayrıntısına kadar akılda tutarak sonuçları derliyor ve insan zihninin tasarlayamadığı yeni duaları ve ilahileri oluşturuyor. Bunları oluşturmakla kalmayıp sinir ağları ve makine öğrenimi, derin öğrenme ve metin işleme gibi yöntemlerle mekanik olarak sese çeviriyor.
Prayer sayesinde tüm dinlerin ortak değerlerine sahip, daha önce hiç bir rahip veya imamdan duymadığınız, belkide hiç bir peygamberin aklına dahi gelmeyecek dualar ve ilahiler dinlemeniz mümkün.
Bu çalışma duyma yetisinde sorunlar olan, ağız okuma yöntemi ile iletişim kurabilen insanların eğitim hayatına devam etmesi için sürdürülen başka bir çalışma ile eşzamanlı yürütülüyor ve şu an duyma sorunu olan insanlar için ağız okuma yöntemi kısmı başarılmış durumda.
Bilim insanlarının ve bu konuda araştırma yapan herkesin kafasında oluşan ortak soru, bu tür çalışmalar sonunda ilahi değerler ve ritüeller yeni bir aydınlanmanın başlangıcı olabilir mi ? Veya bu çalışmalar mevcut dini bilgilerin evrimleşip farklı inanç sistemlerinin oluşmasına sebep olur mu ?
Bu endişenin arkasında yatan sebebi anlamak için kısaca din kitaplarına göz atmak yeterlidir. Bir çok din kitabında peygamberlerin bilmeyen cahil topluluklara ilahi bir kudret ile bilinmeyeni öğretnme yeteneği gösterilir. “O size ayetleri işte böyle açıklıyor”, “Size bilmediğinizi öğreten odur” , “…siz bilmeyen bir topluluktunuz” bu sebeple bir çok peygamber düzene karşı çıktıkları gerekçesi ile zulme uğramış ve öldürülmüştür.
Şimdi Prayer’e geri dönelim. Evet dinlerin kuruluşlarında ilahi olarak aydınlanmış peygamberler insanlara bilmediklerini öğretti, dua ve ibadet etme şekillerini gösterdi ve ritüellerin oluşmasını sağladı, peki günümüzde insanların zihinsel olarak asla erişemeyecekleri yottabayt düzeyinde verilerle elde edilen yeni çıkarımlar insanlara tıpkı peygamberlerin yaptığı gibi bilinmeyeni öğrenme imkanı sunarsa ?
Eğer bu gerçekleşirse-ki gerçekleşti tüm dinlerin ortak noktası olan bir din kitabı ve yine tüm dinlerin ortak noktası olan yeni inanç ritüelleri üretilebilir. Bu durum siyasi ve ekonomik gerekçelerle desteklenmekte olan bir çok dini sistemin çökmesine sebep olabilir, yeni din ve cemaatleşmelerin kapılarını aralayabilir.
Prayer şuan İncil eski ve yeni Ahit (Hıristiyanlık), Bhagavad Gita (Hinduizm), Hinduizm’in Rig Veda’sı, Kuran (İslam), Konfüçyüsçülüğün On Üç Klasiği, Taoizm’in Zhuang Zhou’su, Budizm’in Sekiz Katlı Asil Yolu Talmud (Rabbinik Yahudilik), Mormon Kitabı, (Mormonlar), Maya Ölüler Kitabı, Popol Vuh ve diğer dua koleksiyonlarından oluşuyor, metin külliyatında kelime dizilerinin olasılık dağılımını öğrenen (önceden eğitilmiş bir GPT2 modeline dayalı) derin bir sinirsel dil modeli kullanarak bilgiyi doğal dil oluşturmak için kullanılan tensörlerde kodlayarak, kelime dağılımından kelime anlamı ve gramer kurallarını çıkarıyor. Derin ağ, kutsal metinler üzerinde odaklanmış bir şekilde kendine özgü sözlük ve sözdizimleriyle orijinal dualar oluşturuyor. Ortaya çıkan sonradan işlenmiş metin daha sonra metni yüksek sesle okuyan bir sinirsel metinden konuşmaya AI modülü olan Amazon Polly tarafından ses olarak sentezleniyor. Son olarak, duaların telaffuzunu simüle etmek için ses dudak hareketleriyle senkronize ediliyor.
Aşağıda dinleyeceğiniz dua Prayer tarafından oluştrulmuş bir duadır. Yeni Peygamberimiz Hz.Prayer’e hürmetle.
Tesekkurler. Tüm dinlerin ortak amaci saptayarak yazacağı bir kutsal kitabı okumak isterdim 🙂
Sanırım on yıl içinde okunabilecek bir şeyler ortaya çıkar 🙂